ÇOCUĞUN RUHSAL GELİŞİMİ

ÇOCUĞUN RUHSAL GELİŞİM     

        Aynı fiziksel örüntülerden meydana gelmiştir insanoğlu. Organlar, sinir sistemi, kas yapısı, iskelet sistemi istisnai durumlar dışında herkeste aynıdır. Ancak fiziksel olarak birbirinin benzeri olan insanların farklı karakterlere, farklı ruh yapılarına sahip olduklarını görürüz. Cesur, korkak, çekingen, sıcakkanlı, duygusal, mantıklı, maceracı, lider, uyumsuz… Onlarca farklı kişilik tipi daha sıralayabiliriz. Fiziksel olarak aynı yapıya sahip varlıkların kişilik olarak birbirlerinden bu kadar uzak ve zıt yapıda oluşmalarının alt yapısını Montessori Felsefesi ile değerlendireceğiz.          

   Montessori Felsefesi’ne göre ahlaki değerler ve kişilik yapılarını oluşturan davranış tipleri 0-6 yaş aralığında daha etkili öğretilmekte veya öğrenilmektedir. Bütün yetişkinlerin yüzlerinde kocaman bir gülümseme bırakan bir çocuk davranışını hayal etmenizi isteyeceğim sizden. İki yaşlarında bir çocukla oynadığınız saklambaç oyununu hayal edin şimdi. Hepinizin aklına yüzünüzde gülümseme ile aynı sahne gelecektir. Çocuk perdenin arkasına saklanırken o yumuk yumuk küçük ayakları perdenin hemen altında görülmektedir. Burada asıl dikkatinizi çekmek istediğim durum çocuğun ayaklarının görünür olması değil, çocuğun her defasında aynı perdenin arkasına saklanmasıdır. Binlerce kez oynasanız da çocuk hep aynı noktaya saklanır. Bu durum onun benmerkezci düşünce yapısından öte düzen alışkanlığının dışa vurumudur. Çocuklarınız düzen alışkanlığını yani odasında veya yaşam alanında disiplinli ve eşyalarını yerli yerine yerleştirmeyi 2 yaşında öğrenmeye en hazır dönemdedirler. Çocuğunuzun bu yaşlarında sizler onun çevresini ve ona ait eşyalarını hangi oranda düzen ile muhafaza ediyorsanız çocuğunuzda ileriki yaşlarında o derece aynı davranışı sergiler bulacaksınız. Bu yaşlarda çocuğun duyusal egzersizlerine en iyi hitap eden Montessori infant ve hemen sonrasında toddler materyallerini her defasında aynı yerden alabileceğini bilmesi düzen eğitiminin önemli bir ayağıdır. Çocuk çalışmasına ulaşmak istediği her zaman nereye bakması gerektiğini bilmektedir bu şekilde. Ve aynı davranışın zamanla çocuk tarafından da tatbik edildiğine şahit olacaksınız. Çocuk aldığı çalışmayı tekrar aldığı yerine taşıdığını ve kendine göre en güzel şekilde bulduğu gibi bırakmaya çabaladığını gözlemleyebilirsiniz.             Çocuklarınıza sabrın, saygının, adalet anlayışının ve etik değerlerin öğretilmesi yine 0-6 yaş aralığında daha etkili olarak gerçekleştirilebilmektedir. Bu davranışların öğretilmesinde sizlerin en büyük yardımcısı Montessori Felsefesi ve materyalleri olacaktır. Çocuklarınızın sabırsız olduğunu istediklerine en kısa sürede ulaşmak istediklerini düşünürsünüz. Oysaki sabırsız olan sizlersiniz. Sabırsızlığı sizden öğrenmektedir çocuk. Çocuk başladığı bir işe büyük bir ciddiyet ile yaklaşır ve büyük bir titizlik ile çalışmasını yürütür. Saçlarını tarayan, ellerini yıkayan veya kıyafetlerini giyen bir yetişkini gören çocuk aynı çalışmaları büyük bir ciddiyet ile yapmaya başlar. Çocuk kendi ritmine uygun bir hızla ama titizlikle yapmaya başlar saçlarını taramaya; ancak burada sabırsız olan siz yetişkinler hemen müdahale edersiniz. Çünkü siz daha hızlı ve daha güzelini yapabilirsiniz. Sizin buradaki sabırsızlığınız, çocuğun o ciddiyetle ve kendi ritmine uygun hızda yaptığı davranışa olan müdahaleniz çocuklarınızın da sabırsız olmasını tetiklemektedir. Oysaki Montessori felsefesinde bu yaşlarda çocukların boyutlarına uygun ve kendi hızlarına saygı duyan eğitim ortamları ve materyalleri bulursunuz. Çocuk kendisine ait tarak ile saçlarını tarar kendi ayakkabı fırçası ile ayakkabılarını temizler. Kıyafetlerini katlamadan önce Montessori çalışmalarından “mendil katlama” çalışmasını büyük bir ciddiyet ile yapan çocuklarınızın edindiği el becerisi ve sabır ile çalışma davranışı hayatının tüm anına sirayet edecektir.          

   Ahlaki davranışların öğretiminde ülkemizde iki tane büyük yanlış anlayış hakim bulunmaktadır. Birinci olarak ve sanırım en büyük yanlışımız ahlaki davranışların öğretimini sadece nasihatler ile edindirmeye çalışmamızdır. Dünyayı güzelleştiren bizleri gerçek anlamda insan yapacak olan olguları sadece nasihatlerimizin içine sıkıştırarak aktarmaya çalışmamız kabul edilemez bir durumdur. İkinci olarak yaptığımız yanlış ise en az birincisi kadar vahimdir. Çocuğun 0-6 yaşları boyunca yetişmesinde etkisi olan ebeveyn, ağabey, abla, büyük anne, büyük baba veya bakıcının çocukta meydana getirdiği olumsuz tinsel davranışların değiştirilmesi kısmını gideceği okullara veya öğretmenlere devretme anlayışıdır. Çocuğun yaramazlığı veya davranış bozukluklarının düzeltilmesi öğretmenlere havale edilerek çözüme kavuşması beklenmektir. Çözüm önerisi olarak sizlere şunları ifade edebilirim öncelikle ahlaki ve sosyal yaşamın gerektirdiği davranışların öğretiminde siz ebeveynlerin rol model olması sihirli bir etkiye sahiptir. Çocuk dünyayı duyuları aracılığı ile gözlemleyerek tanımaktadır. Sizler bu gözlemlerinde çocuklarınızın rehberi olarak hareket etmek zorundasınız. Önereceğim ikinci alan ise çocuklarınızın çevresini çocukların kendi boyutlarına, kendi öğrenme ritimlerine uygun yapıda olan Montessori materyalleri ile kurgulamanız olacaktır. Çocuk hazırlanmış olan bu Montessori çevresinde sabrı, düzeni, adaleti, paylaşmayı, bilişsel ve fiziksel becerileri kendi çalışmaları ile kişiliğinde oluşturacaktır. Çünkü Montessori materyalleri çocuğun tüm duyularını en aktif olarak kullanmasını sağlayacak, duyularının rehberliğinde kendi kişiliğini sabırla oluşturmasına yardımcı olacaktır.

« Anasayfa